Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Gazze’deki ateşkesin korunması ve barış amacıyla düzenlenen “Barış Zirvesi” sona erdi.
Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin eşbaşkanlığında düzenlenen Gazze’deki ateşkesin korunması ve barış amacıyla düzenlenen “Barış Zirvesi” sona erdi. Zirve kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Gazze’deki savaşın sona ermesindeki rollerinden ötürü ABD, Türkiye ve Katar’a teşekkür ederek, “Mısır’ın iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için siyasi ufku oluşturan bu planın uygulanmasına yönelik desteğini ve kararlılığını bir kez daha teyit etmek istiyorum” dedi.
Gazze Savaşı’nın Orta Doğu’daki son savaş olması temennisinde bulunan Sisi, Filistin halkının bir devlet sahibi olması gerektiğini söyledi. Sisi, “Filistin halkının da kendi geleceğini tayin etme, özgür olma, İsrail ile barış, güvenlik ve karşılıklı tanıma içinde var olacak bağımsız bir devlette yaşama hakkı vardır” dedi.
İsrail halkına barış daveti
İsrail halkına bu tarihi anı barış ve birlikte yaşamın yeni bir başlangıcına dönüştürme çağrısı yapan Sisi, “Bölgemizin tüm oğulları ve kızları için daha iyi bir geleceğe birlikte bakalım. Orta Doğu’daki tüm halklar için adil ve kalıcı bir barış uğruna birbirimize el uzatalım” dedi.
ABD Başkanı Trump’ın girişimiyle ulaşılan ve Gazze sokaklarında, İsrail’de ve tüm dünyada yaşanan sevinci birlikte idrak etme çağrısında bulunan Sisi, “Bu halkların gerçek tercihinin barış olduğunun başka bir kanıtıdır. Gazze’de eğitimin yeniden başlamasına gösterdiğiniz ilgiyi de takdirle karşılıyoruz. Mısır, önümüzdeki günlerde ABD ve diğer ortaklarla koordinasyon içinde Gazze’nin yeniden inşasının temellerini gecikmeden atmak için çalışacaktır” dedi.
Sisi, Mısır’ın bu çerçevede Gazze’nin yeniden inşası ve kalkınmasına yönelik bir konferansa da ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu söyledi. Mısır’ın terörizm ve aşırılıktan, kitle imha silahlarından arındırılmış, barış ve güvenlik içinde bir Orta Doğu hayal ettiğini söyleyen Sisi, “Önümüzde istikrarını ve ilerlemesini tehdit eden tüm unsurlardan arındırılmış bir Orta Doğu’yu inşa etmek için benzersiz ve tarihi bir fırsat bulunuyor” ifadelerini kullanarak, bugünkü anlaşmanın böyle bir geleceğe giden yolu açtığını kaydetti.
Sisi, Trump’a çabalarından duyduğu takdirin göstergesi olarak Mısır’ın en yüksek devlet nişanı olan “Nil Nişanı” takdim etme kararı aldıklarını da duyurdu.
“Nihayet Orta Doğu’da barışa ulaştık”
Sisi’nin ardından söz alan ABD Başkanı Donald Trump, “Bugün bölge genelinde ve tüm dünyada insanların aylardır üzerinde çalıştığı, umut ettiği ve dua ettiği gün. Son bir ayda yapılan şeyler gerçekten düşünülemezdi. Kimse bunun mümkün olacağını düşünmüyordu. Ama az önce imzaladığımız tarihi anlaşmayla milyonlarca insanın duaları nihayet karşılık buldu. Bildiğiniz gibi rehineler geri döndü. Ne yazık ki cenazelerle ilgili bazı çalışmalar sürüyor. Ancak hep birlikte herkesin imkansız dediği bir şeyi başardık ve nihayet Orta Doğu’da barışa ulaştık” dedi.
“Gıda, tıbbi malzeme ve diğer yardımlarla yüklü yüzlerce kamyon bölgeye ulaşıyor”
Toplantı sırasında sahnede bulunan liderlere destekleri için teşekkür eden Trump, “Yıllar süren acı ve kan dökülmesinin ardından Gazze’deki savaş sona erdi. İnsani yardımlar akmaya başladı. Gıda, tıbbi malzeme ve diğer yardımlarla yüklü yüzlerce kamyon bölgeye ulaşıyor. Bunların büyük bir kısmı, burada bulunan ülkeler tarafından finanse ediliyor. Siviller evlerine dönüyor ve rehineler ailelerine kavuşuyor. Ben de sahne arkasında izledim. Aynı anda bu kadar sevgi ve bu kadar hüzün dolu bir ana hiç şahit olmamıştım” dedi.
“En zor kısmı geride bıraktık”
Artık Gazze’nin inşa sürecinin başlayacağını söyleyen Trump, “Bence bu belki de en kolay kısım olacak. Çünkü en zor kısmı geride bıraktık. Geriye kalanı kendiliğinden ilerleyecek” dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’ye kendilerini ağırladıkları ve Mısır semalarında başkanlık uçağına eşlik eden Mısır jetleri için teşekkür eden Trump, “Harika bir karşılama töreniydi, çok etkileyiciydi” dedi.
Trump, Mısır’da kendisine layık görülen Nil Nişanı için de Cumhurbaşkanı Sisi’ye teşekkürlerini sundu.
“Erdoğan, ne zaman ihtiyacım olsa yanımda oldu”
Ateşkes süreci ve barış planına desteği nedeniyle Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani’ye de teşekkür eden Trump, “Bu olağanüstü vesile ile Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ne zaman ihtiyaç duysam her zaman yanımda oldu. Çetin bir adam, olabildiğince zorlu ve onu seviyoruz. Bazen onunla ilgili bir mesele olduğunda beni arıyorlar, ‘Sen halledebilir misin?’ diyorlar. Genellikle de hallediyorum. Çünkü aramızda en başından beri çok iyi bir ilişki var. Bu yüzden size çok teşekkür etmek istiyorum Sayın Cumhurbaşkanı. Lütfen güzel eşinize de selamlarımı iletin. Sizinle birlikte olmak büyük bir mutluluk. Ne zaman ihtiyacım olsa oradaydınız, çok teşekkür ederim” dedi.
“Orta Doğu’da yeni bir başlangıcı kutluyoruz”
Bu akşam kutladıkları şeyin sadece Gazze’de savaşın sonu değil, Orta Doğu için yeni bir başlangıç olduğunu vurgulayan Trump, “Bugünden itibaren güçlü, istikrarlı, müreffeh ve birleşmiş bir bölge inşa edebiliriz. Terör yolunu sonsuza dek reddeden bir bölge” dedi.
Anlaşmanın temellerinin New York’taki BM Genel Kurulu toplantıları sırasında atıldığını kaydeden Trump, “Bu salondaki birçok kişiyle orada görüştüm ve o andan itibaren her şey şekillenmeye başladı” dedi.
“İbrahim Anlaşmaları’na katılmamak için bahaneleri kalmadı”
Çok sayıda ülkenin İbrahim Anlaşmaları’na (Abraham Accords) katılmasını beklediğini ifade eden Trump, “Dört büyük ülke bunu erkenden yaptı ve arkasında durdu. Sonra, tarihin en kötü yönetimi olan Biden yönetimi geldi ve diğer her meselede olduğu gibi bu konuda da hiçbir şey yapmadılar. Ama şimdi, bugün bile birçok ülke bu sürece katılmak istiyor” dedi.
Trump, “Artık herkesin katılma zamanı geldi. Artık bahanemiz yok. Ne Gazze var ne de İran bahanesi. Bunlar iyi bahanelerdi ama artık geçmişte kaldı. Şimdi tüm ivme, büyük, görkemli ve kalıcı barış yönünde. Birlikte geliştirdiğimiz 20 maddelik barış planını hayata geçirme konusundaki taahhüdümüz, bu parlak geleceğin temelini oluşturacak” ifadelerini kullandı.
Mevcut durumda barış planının üçüncü ve dördüncü aşamasında olunduğunu söyleyen Trump, “Bu süreç basit bir şekilde bölünmüş bir takvim gibi ilerlemeyecek. Bazı konularda önden gidebilir, bazılarını sıradan çıkarabiliriz, tabii olumlu bir şekilde” dedi.
“Bu Orta Doğu’da bir krizin ilk kez insanları böldüğü değil, tam tersine birleştirdiği bir an”
Konuşmasının sonunda tüm liderlere teker teker teşekkür eden Trump, “Gazze’nin silahsızlandırılması ve bölgede dürüst, sivil bir polis gücünün kurulması, halk için güvenli koşullar oluşturmanın ön koşuludur. Daha iyi bir geleceğin güvence altına alınmasında bir ortak olmayı planlıyorum. Çalışacağız, çalışacaksınız, ABD çalışacak ve birlikte Orta Doğu’nun güvenli ve istikrarlı bir yer olmasını sağlayacağız” dedi.
Anlaşmanın tarihin en büyük anlaşmalarından biri olacağını vurgulayan Trump, “Bu Orta Doğu’da bir krizin ilk kez insanları böldüğü değil, tam tersine birleştirdiği bir an” ifadelerini kullandı.
Pakistan Başbakanı Şerif, Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi
Basın toplantısında Trump’ın davetiyle konuşan Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, “Bugün modern tarihin en muazzam günlerinden biri. Çünkü barışa ulaştık” dedi.
ABD Başkanı Trump’ı “bir barış insanı” olarak tanımlayan ve Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışmayı sona erdirdiği için teşekkür eden Şerif, “Bugün, bir kez daha bu büyük başkanı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermek istiyorum. Çünkü samimi bir şekilde kendisinin barış ödülü için en değerli aday olduğu inancındayım” dedi.