Kapadokya Haber – Nevşehir Haberleri

Blok Bims

CHP İstanbul Milletvekili KILINÇ “Yerel Radyolar Kapanma Riski İle Karşı Karşıya”

CHP İstanbul Milletvekili KILINÇ “Yerel Radyolar Kapanma Riski İle Karşı Karşıya”
407
06 Mayıs 2021 - 11:09
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

6 MAYIS RADYO GÜNÜ
“Alo Alo Muhterem Samiin, Burası İstanbul Telsiz Telefonu…”
Türkiye’de radyo yayıncılığı, 6 Mayıs 1927’de Sirkeci’nin meşhur Büyük Postane’sinin bodrum katında, Eşref Şefik’in yaptığı bu anonsla başlamıştır.
Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Yönetim Kurulu, 4 Şubat 2007 tarihinde radyo gününün kutlanması için karar almıştır. 6 Mayıs 2007 yılında Sirkeci’de duayen radyocu Halit Kıvanç’ın sesinden özel yayın yapılmış, 6 Mayıs Radyo Günü ilan edilmiştir. O günden bugüne ülkemizde 6 Mayıs, “Radyo Günü” olarak kutlanmaktadır. Ayrıca kısa adı UNESCO olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu, 25 Ekim-10 Kasım 2011 tarihleri arasında gerçekleşen 36. Genel
Konferansı’nda Bilgi ve İletişim Komisyonu tarafından kabul edilen bir öneriyle 13 Şubat’ı Dünya Radyo Günü ilan etmiştir.

Radyo, Yüz Yıllık Tarihinin En Zor Günlerinde…
Yerel Radyolar Kapanma Riski İle Karşı Karşıya
Dünyada ilk programlı radyo yayınının başlamasının üzerinden 101 yıl, ilk sürekli
radyo yayınının başlamasının üzerinden 99 yıl ve ülkemizde ilk radyo yayınının üzerinden ise 94 yıl geçmiştir. Yani; radyo, yaklaşık bir asırdır hayatımızın bir parçasıdır. 1920’li yıllarda hayatımıza giren radyo, bir haberleşme aracı olmanın da ötesine geçerek savaşlardan devrimlere kadar 20. yüzyılın büyük olaylarının önemli araçlarından biri olmuştur.
Özellikle 2. Dünya Savaşı’nda savaş cephelerinin gün gün izlenmesini sağlayan radyo, savaş sonrası yeni bir dünya kurulurken de kitlelerin olayları yorumlamasının, dolayısıyla “kamuoyunun” şekillenmesinin en etkili iletişim mecrası olmuştur. Bununla birlikte radyo, ülkelerin sosyal, kültürel gelişiminde de çok önemli roller
oynamıştır.Gerek devletlerin kültür politikalarının halka ulaşmasında ve ulusal
kültürlerin oluşmasında gerekse ülkeler, halklar ve kültürler arasında iletişimin
sağlanarak evrensel kültürün oluşmasında radyo, eşsiz bir işleve sahip olmuştur.
Bir asırdır dünyanın tüm hallerine tanıklık eden radyo, zamanın akışına paralel olarak
değişimini ve gelişimini sürdürmekte, günümüzde de vazgeçilmez bir iletişim aracı
olmaya devam etmektedir.
CUMHURİYET DEVRİMLERİNİN ARACI
Ülkemizde ilk radyo yayını, 6 Mayıs 1927’de başlamıştır. O günden bugüne geçen 94
yıllık süreçte radyo, siyasi, sosyal, kültürel hatta ekonomik alanda yaşadığımız değişim
ve gelişimin itici güçlerinden olmuştur.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Atatürk devrimlerinin kitlelere ulaşmasında ve devrimlerin kökleşmesinde, kurulan yeni devletin işleyişinin halka anlatılmasında önemli bir araç olmuştur. Bu nedenledir ki Atatürk, 1935’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açış konuşmasını yaparken “Ulusal kültür için gerekli olduğu gibi, uluslararası ilişkiler yönünden yüksek önemi olan radyo işine önem vermeniz çok yerinde olur.” demiştir.

HALKIN SESİ, NEFESİ

1994 yılına kadar TRT eliyle yapılan radyo yayınları, halkın sesi olan özel radyolar ile
ülkemizin en ücra köşesindeki insanımızın dünyaya açılan penceresi, Anadolu’nun
evrensele uzanan sesi olmuştur. Yurttan Sesler ile türkülerimizin en ortak kültür değerlerimiz olarak yaygınlaşmasına öncülük etmiş, dünya kültürünü Anadolu insanına taşımış, radyo tiyatroları ile her eve bir ‘ses sahnesi’ kurmuş, çocukların, gençlerin, kadınların bilincine kazınan programlar üretmiş, toplumsal yapımızın “sihirli kutu”su olarak baş köşemizde yer almıştır.
BİLGİ ÇAĞININ TAŞIYICISI
Özel radyoların 1990’lı yılların başından itibaren fiilen, 1994’te ise resmen yayına
başlamasıyla ülkemizde radyo yayıncılığının yeni dönemi başlamıştır.Büyük kentlerden Anadolu’nun ücra kasabalarına kadar binlerce radyo kurulmuş, ülkemiz
baştan başa radyo frekans ağlarıyla birbirine bağlanmıştır. Yaygınlığı ve etkisiyle radyo, ülkemizde bilgi çağının taşıyıcı unsurlarından olmuştur. Özel radyo-televizyon yayıncılığı, demokratik kültürümüzün gelişmesi, müzikal
zenginliğimizin yaygınlaşması, yerel – bölgesel kültürümüzün yeni yaşam alanlarına
kavuşmasında yarattığı etkinin yanı sıra bağımsız yayıncılık deneyimlerinin
gelişmesinde çok önemli işlevlere sahip olmuştur. Radyo teknolojisinde yaşanan hızlı gelişme ve içerik zenginliğinin her geçen gün
artmasıyla 90’lı yıllarda ve 2000’li yılların ortalarına kadar özel radyo yayıncılığı ‘altın
çağı’nı yaşamıştır. Bu yıllarda radyonun kitleler üzerindeki güçlü etkisine paralel olarak özel radyo yayıncılığının ekonomik yapısı da güçlenmiştir.
RADYO YAYINCILIĞI YENİ BİR AŞAMADA
Son 10 yılda ise dijital alandaki hızlı gelişmeler sonucu ülkemizdeki radyo yayıncılığı
yeni bir aşamaya girmiştir.
Klasik radyo yayıncılığı varlığını sürdürürken FM yayınının yanında, uydu yayını,
internet yayını ve mobil yayınları ile radyo, geniş erişim olanaklarına kavuşmuştur.
İnternet ve sosyal medyanın her geçen gün etkisinin arttığı bir medya ortamına
rağmen, ülkemizde radyo dinlenme oranları hâlâ yüksektir. RTÜK’ün yaptığı
araştırmaya göre Türkiye’de radyo dinleyenlerin oranı yüzde 66,9, olarak ölçülmüştür. Bununla birlikte radyonun genel medya mecralarının içerisindeki reklam payı
küçülmüştür. Reklam paylarının küçülmesi, sabit giderleninin artması yerel bölgesel
radyo ve televizyon kuruluşlarının yapısal sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden
olmuştur.

94 YILLIK RADYO YAYINCILIĞININ EN BÜYÜK KRİZİ
Peki, 2021 itibariyle radyoların durumu nedir?
2018 yılında patlak veren ekonomik kriz, ardından 2020 yılının ilk aylarından itibaren
ortaya çıkan pandeminin yarattığı olumsuz koşullar, diğer klasik medya mecraları ile
birlikte radyo kuruluşlarını da büyük bir krize sokmuştur. Özellikle yerel-bölgesel radyo ve televizyonlar artık varlığını sürdüremez duruma gelmiş ve yüzlercesi kapanmıştır.
Yaşanan kriz, yayınlarını devam ettiren radyolarda ise içeriğin zayıflamasına, radyonun esas işlevlerinden bir kısmını yerine getirememesine neden olmuştur. Radyo haberciliği zayıflamış, haber merkezi bulunan radyo sayısı çok azalmıştır. Radyoların istihdam olanakları azalmış, radyo çalışanları emek yoğunluklu ve büyük özverilerle mesleklerini icra edebilmektedirler. Radyo kuruluşlarının yaşadığı kriz, radyo alanındaki örgütlülüğe de yansımış, sektörü ve çalışanları büyük oranda kapsayan, taleplerin karşılık bulmasını sağlayan bir örgütlülük yoktur.
Sadece bir yayın kuruluşu dışında sendikanın toplu sözleşme yaptığı radyo-televizyon
kuruluşu bulunmamaktadır. Yaklaşık 10 radyo yabancı müzik yayını yaparken son dönemlerde Arapça radyo yayınları başlamış, bu da yeni bur durum olarak radyo yayıncılığımızdaki yerini
almıştır. Uluslararası radyoların ülkemizdeki yayınlarında son 10 yılda önemli değişimler
yaşanmıştır. BBC, Almanya’nın Sesi ve Amerika’nın Sesi Radyoları ülkemizdeki
karasal yayınlarına son vermiş, internet yayınlarına başlamışlardır. Bununla birlikte son 10 yılda dünyanın iki büyük radyosu ülkemizde radyo sektörüne büyük yatırımlar yapmıştır.Çin Uluslararası Radyosu (CRI) ile Rusya’nın Sesi Radyosu (RS FM) ülkemizde ulusal çapta karasal yayın yapmaktadırlar.

AKP DÖNEMİNDE RADYOLARIN YARIYA YAKINI KAPANDI
Radyolarla ilgili 2018 ila 2021 verilerini karşılaştırdığımızda görülmektedir ki
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında “Tek Adam” yönetimine geçilmesiyle
ülkemizin siyasi ve ekonomik alanda içine girdiği darboğaz, radyo sektörünü de olumsuz etkilemiş, radyo yayıncılığımız 94 yıllık yaşamının en büyük krizi ile karşı karşıya kalmıştır. Yüzlerce radyo yayın hayatına son vermek zorunda kalmış, hala
yayında olanların çoğu da büyük fedekarlıklar ve zorluklarla yayın hayatına devam
edebilmektedir.
 2018 yılında RTÜK’te karasal yayın lisansı bulunan toplam radyo sayısı 1126’dan 2021’de 903’e düşmüştür. 3 yılda toplam radyo sayısında 223 azalma olmuştur.
 RTÜK’e göre internet, karasal ve uydu olmak üzere toplam 933 radyo yayın yapmaktadır.
 2021 yılının Nisan sonu itibariyle alandan aldığımız bilgiler, fiilen yayın yapan
yerel-bölgesel radyoların sayısının RTÜK’teki resmi verilerden de az olduğunu göstermektedir.
 Yayınlarını zorluklarla devam ettiren birçok yerel radyo işletmecisi de imkansızlıklar nedeniyle radyosunu kiraya vermek zorunda kalmıştır.
 Bir çok ilimizde sadece 1 çalışan ile yayınlarına devam eden yerel radyolar
bulunmaktadır. Veriler göstermektedir ki;
 ‘Tek Adam Yönetimi’nin uygulandığı son üç yılda ve pandemi koşullarında ülkemizdeki yerel-bölgesel radyoların yaklaşık üçte biri kapanmıştır.
 RTÜK’te başvurusu olan radyoların yarısına yakını AKP döneminde kapanmıştır. Yayın hayatına devam eden radyoların
ise yarısı içerik üretemez duruma gelmiştir.

SORUNLAR-TALEPLER-ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Sorunlar
 Reklam ve sponsorluk gelirlerinin her geçen gün düşmesi ve bir çok yerel radyonun neredeyse hiç reklam alamaz duruma gelmesi.
 Reklam kapasitelerinden sadece sınırlı sayıdaki radyonun yararlanabilmesi
 Enerji giderlerinin yüksek olması
 Hiç geliri olmayan radyoların bile sabit olarak yılık RTÜK yayın izin bedeli ödemek zorunda olması
 Müzik meslek birliklerine ödenen teliflerin ödenemeyecek duruma gelmesi, birçok radyonun meslek birlikleri ile mahkemelik olması ve icra takibine
uğraması
 Ekonomik nedenlerle eleman çıkartmak zorunda kalmaları, birçok radyonun
ancak aile bireylerinin desteğiyle ayakta kalabilmesi
 Uyduda yayın için Tüksat’ın yüksek bedeller talep etmesi ve teminatların dolar üzerinden istenmesi
 Güçlü ekonomik olanaklara sahip olamayan yerel-bölgesel radyoların yeni medya teknolojilerini edinememesi nedeniyle dijital dönüşümünü sağlayamaması
 Ekonomik nedenlerle radyoların bağımsız yapısını koruyamaması, özellikle yerel radyoların iktidarın ve uzantısı durumundaki yerel yöneticiler karşısında
editöryal bağımsızlığını koruyamaması
 AKP iktidarının medya örgütlülüğüne önem vermemesi nedeniyle sektör sorunlarının ve taleplerinin karşılıksız bırakılması. Sektörün ve çalışanlarının haklarının korunamaması
 Tüm bu sorunların radyoların içerik üretimini zaafa uğratması, ticari kaygının yayıncılık kaygısının önüne geçmesi
Talepler
 Yerel medya kuruluşlarına özel, 1 yıllık “Covid 19” devlet destek paketi hazırlanmalıdır.
 Pandemi süresince yerel-bölgesel radyolar telif bedeli, yayın izin bedeli, TÜRKSAT uydu bedeli ve enerji gideri ödemeleri devlet tarafından desteklenmelidir.
 Müzik Meslek Birlikleri’ne yapılan telif ödemeleri devlet katkı payı ile yeniden
düzenlenmelidir.
 RTÜK’e yapılan sabit ödemeler radyolar için yük olmaktan çıkarılmalıdır.
 TBMM’de radyoların sorunları daha fazla dile getirilmelidir. Yerel-bölgesel medyanın sorunlarının çözümü için komisyon kurulmalıdır.

Çözüm Önerilerimiz
Ülkemizin dört bir yanında radyocu dostlarımızla yaptığımız görüşmeler, Radyo –
Televizyon alanındaki meslek birliklerinin yaptığı çalışmalar, dinleyicilerin talep ve
istekleri ile 21. yüzyıl medya ortamının gerekliliklerini göz önünde bulundurarak,
radyoların sorunlarına yönelik çözüm önerilerimizi hazırlamış durumdayız.
Partimizin İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde ifade edildiği gibi aralarında yerel- bölgesel radyoların da bulunduğu medyanın sorunları, katılımcı bir anlayış ile ve
medya özgürlüğü esas alınarak çözüme kavuşturulacaktır.
 RTÜK yeniden yapılandırılacaktır. Radyo-televizyon sektörünün RTÜK’te temsiliyeti sağlanacaktır.
 Basın İlan Kurumu eliyle resmi ilanların yerel ve bölgesel radyo-televizyon ve dijital medya organlarında ücretli olarak yayınlanması sağlanacaktır.
 RTÜK, başta yerel bölgesel radyo ve televizyonlar olmak üzere yayın
kuruluşlarına dijital dönüşüm, nitelikli personel, kaliteli içerik konularında
eğitim, alt yapı ve proje desteği sunacaktır.
 İletişim fakültesi mezunlarını istihdam eden radyo-televizyon ve diğer yerel
medya kuruluşlarına “nitelikli eleman desteği” sağlanacaktır.
 Öncelikli yayın spotları ücretlendirilecek, radyo ve televizyonların da Basın İlan
Kurumu’ndan ilan alan yazılı medya kuruluşları gibi düzenli bir gelire kavuşmaları sağlanacaktır.
 Kültür ve Turizm Bakanlığı-RTÜK, sektör temsilcileri ve diğer paydaşlarla birlikte yapılacak çalışma ile telif hakları ödemeleri, hem eser sahiplerini hem
de radyo-televizyon yayıncılarını koruyacak şekilde yeniden düzenlenecektir. Telif giderleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçe desteği ile eser sahiplerinin de hak kaybı yaşamayacağı şekilde radyoların ödeyebileceği seviyelere
çekilecektir.
 TÜRKSAT’ın uydu ödemeleri Türk Lirası’na göre belirlenecek. Yerel-bölgesel radyo ve televizyonlar için indirimli uydu paketleri oluşturulacaktır.
 Yerel-Bölgesel radyo ve televizyonların Anadolu Ajansı’nın haber paketlerinden yararlanmaları sağlanacaktır.

Sonuç

1920’li yılların ortalarında yaşamımıza giren radyo, 2020’li yılların ilk çeyreğini yaşadığımız günümüzde de hayatımızdaki yerini korumaktadır. Radyo, gelişerek ve
değişerek dijital çağda da varlığını sürdürmeye devam edecektir.
Başta deprem olmak üzere olağanüstü durumlarda haberleşmenin, bilgi iletiminin en
kolay ve pratik yolu radyo kuruluşları ve onların işlettiği karasal vericilerdir.Bu
bakımdan karasal radyo yayınları ülkemizin güvenliği için stratejik öneme sahiptir.
Kültürel zenginliğimiz ve demokratik kültürümüzün yaşam alanları olan radyolarımız aynı zamanda yerelden ulusala halkın demokratik taleplerinin taşıyıcıları olmaya devam edeceklerdir.
İletişim Başkanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo televizyon meslek örgütleri, sendikalar, dernekler ve alanın esas öznesi olan radyo yayıncıları bir araya gelerek, 100 yılı geride bırakmaya hazırlanan ülkemizdeki radyo yayıncılığını ikinci yüzyıla hazırlayacak projeler bütünlüklü bir programın parçası olarak birer birer hayata geçirilecektir.
Halkın sesinin radyolarda daha gür yankılanmasının önündeki tüm engeller
kaldırılacaktır.
Yüksel Mansur KILINÇ
CHP İstanbul Milletvekili

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

toptan eldivenkocaeli toptan eldivenkocaeli eldiven toptancısı
paslanmaz su depolarıtaşıyıcı helezonpilot reaktör
şekerpınar cam filmiçayırova cam filmiçayırova led xenon